5 Aralık 2014 Cuma

Kurumsal algilar - 2

Bir servis sabahindan ilornink dunyasina dogru yol alirken gunun sorusunu yaziyorum;

'E-learning Insan Kaynaklarinda yapilaniyor da dogru mu yapiyor?'

Benimki de sorumu 'hr generalist'lerinin cogaldigi memleketimizde neidugu belirsiz onca kavram icinde oturmusum ilornink konuslandirmasi yapiyorum ah bu ben..

Ozelestirimi de yapip ilgili kavramlara geciyorum belli ki en basit tabiriyle tum sosyallerin ve sozellerin vuku buldugu insan kaynaklari yapilanmalarinda bu kadar tasarimsal bu kadar matematiksel bir yapinin, sifir bir altyapi ile yer almasi oldukca riskli. 'Proaktif' yaklasima inanan biri olabilirsin sevgili okuyucu ama senin kadar iyimser degilim bu konuda cunku sonuc odakliysan isleri bir an once toplaman gerekir hizli aksiyonlar alman gerekir, detaylar teknolojide kararları öldürüyor maalesef. Ve insan kaynaklari bu denli detaylarda isler ortaya koyarken ilornink sürecinde riskler alip basini gidiyor. Sirketinde bir sistem istiyorsan eger basit olmalisin, 'her sey' olmak istediginde hatirlamalisin ki bufeden karisik cerez almiyorsun, o da olsun ama su da biraz yer alsin hayallerinle kurdugun sistem karmasik bir yapida yok olur gider. Hadi belki birkac yil isler ama sonucu bellidir.. Cocugu 3 ayda dogurmanin anlamini biliyorsunuz..

Insan kaynaklari bu isin kullanimini artirmak icin dogru yer olabilir ama yek degil yek olmasi imkansiz. Yazilim desteğini almadan, gorsel tasarim destegi almadan, pazarlama destegi olmadan kaliteli bir urun ortaya koymak kisa vadede belki mumkun ama uzun vadede bir hayal.

Yillarini egitimin egitimine veren biri olarak diyorum ki E-learning insan kaynaklarinda yer alan bir egitim birimleri urunu değildir ve hicbir zamanda olmayacaktir. Icerik saglayicilar egitimciler olabilir ama sonrasinda hicbir noktada egitimci parmagi yoktur. Baska dunyalarda bunu bu sekilde yapilandirmis olabilirler siz bu sekilde devam etmek zorunda degilsiniz. Yeni yapilanmalara izin verilmesi lazim örneğin 2014'un baslarinda duydugum ve takdir ettigim 'dijital insan kaynakları' gibi. Arafta kalan ilorninkin en iyi sekilde konaklayabilecegi departman olgusudur.

Dijital HR bu isin en guzel tanimlamasi ve konuslandirilmasi olmakla kalmayip takip ettigim bazi firmalarda isinin ehli insanlara guvenip de kendi icinde boylesine degerli bir yapilanmaya gitmislerdir ve bugun cok degerli e-learning sistemleriyle bircok odul almislardir. Bu basarilari hakeden boylesine ileri goruslu yoneticileri duymak isin uzmanlarini daha iyi olmalari icin itekleyebilecek kadar 'lider'lerin var olmasi insani heyecanlandiriyor dogruya dogru.

Kolayliklar :)


6 Kasım 2014 Perşembe

Kurumsal algilar - 1

Isin asli kurumsal hayatin telasli kosturmacalarindan ya da bahanemin bu olmasi nediyle uzunca bir suredir besleyemedigim ilornink tarifeme bu sefer son zamanlarda karsilastigim ilornink algilariyla ilgili goruslerimi yazmak icin ugradim.

'Teknoloji sart'

Insan kaynaklarinin vazgecilmez sozu lakin baktiginizda bu sozun alti ne kadar doludur ne kadar gercekcidir tartisilir. Acikcasi ati alan Uskudar'i gecti dostlar, teknoloji sart demek icin bile gec kalanlara duyurulur.

Gelisim hedeflerine ya da sloganlara 'teknoloji' damgasini vurmaktan fazlasi var artik kurumsallikta. Pazarlama oyunlarindan biri olmamali, beslemeniz lazim bu kelimeyi hatta daha net yazayim uzgunum ama para harcamalisiniz. Hicbir gelisme yatirimsiz adam olmuyor maalesef. He oyle cok buyuk paralar degil dusunuldugunde. Sinif ici egitimlere, sirketici egitimlere (ki ozellikle cok lokasyonlu sirketler dusunuldugunde) ayirdiginiz butceleri asmaz yapmak istedikleriniz. Bir dusunun derim.

'Teknolojiden korkmayin'

Bircok kucuk isletmenin heveslendigi, niyetlendigi ama bir turlu oldurtamadigi sizlerin tabiriyle ilornink (!) oyle zor karmasik filan da degil. Yaptiginiz islerin risklerini ortaya koymaniz gerekse sanirim en dusuk riskli yatiriminiz olacaktir. Dogru bir tedarikci ve dogru bir is gelistirmeciye guvenmeniz gerekir hepsi bu.

Egitim teknolojileri kurumsal dunyanin artik arkasini donemeyecegi bir gercek. Ve bu gercek simdilerde kapinizi caliyor olabilir kulak verin aksi halde yakin gelecekte kapinizi fena derecede yikip gececektir.



25 Aralık 2011 Pazar

Eğitimin Teknolojik Araç - Gereçleri

Sevgili eğitmenler biraz tembelliği bırakıp artık öğrencilerinizi anlayabilmek için, motive ederek onlara bilgi sunabilmek için gerekli olan teknoloji ile kuvvetli bir bağ kurmanız gerekmektedir! Evet bu bir tembellik önce bunu kabul ederek, bu durumu üzerinizden atmanız gerekiyor, biliyoruz ki öğrenmenin yaşı yok ve sizin de öğrenmeniz gereken çok şey var! Eğer öğretmen-teknoloji-öğrenci sürecini yakalayamazsanız klasik eğitimin duvarları arasında sıkışıp kalırsınız ve bu süreç sadece sizin öğrencilerinizle aranızda kalmaz tüm eğitim zincirini etkileyen bir halkanın kopmasına neden olursunuz. Unutmamak lazım ,bencilliği kabul etmeyen bir mesleğin içindesiniz! 

Bir teknolojidir gidiyor, peki ne yapacağım diyenler için bazı toparlamalar fena olmayacaktır. Şimdi bazı interaktif eğitim araç gereçlerinden bahsedeceğim. İçlerinden en az biri işinize yarayacaktır!

İlk olarak Moodle ile başlayalım. Çevrimiçi kurs olanağı sağlayan, öğretmen ile öğrenci arasındaki görüşmeyi daha da hızlandıran açık kaynak kodlu bir sistemdir. 2.0 sürümüyle Türkçe geliştirilebilirliği ile avantaj sağlamaktadır. Aslında bu işin biraz daha temel ve arka planını oluşturan yazılım noktasıdır. Kullandığımız sistemlerin temellerinden biri. Eğitimcilere sağladığı en güzel olanaklardan biri; eğer akıllı telefonunuz varsa ücretsiz olarak telefonunuza indireceğiniz MyMoodle uygulaması ile hızlı bir şekilde bu sisteme adım atabilirsiniz. Tabii ki öğrencilerinizin de aynı yolu izlemesi gerekmektedir. Elbette onların telefonları bizimkilerden daha akıllı :) Moodle yazılımını kullanan Koç Okulları güzel bir adım atmış gibi, yüksek öğrenim kurumlarında da yerini almaya başlamış ve gelişime açık bir şekilde beklemektedir iyi bir örnek içi; Bilkent Üniversitesi . 

İkinci olarak Google Docs ile neler yapabileceğimize bakacağız. Hepimizin hayatında büyük yer kaplayan Google yine hayatımızı kolaylaştıran çözümler üretiyor. Biz de bunları eğitim araç gereci olarak nasıl şekillendirebiliriz kısmıyla ilgileniyoruz. Çok zor değil bir gmail hesabımızın olması başlamamız için iyi bir nokta :) Çevrim içi ödev kontrol merkezi oluşturabilirsiniz. Öğrencilere vereceğiniz araştırmaları öğrencilerinizin google docs kullanarak oluşturmasını sağlayabilir, oluşturulan dosyaları sizinle paylaşmasını sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde kişiler listesinde oluşturduğunuz öğrenci grubunuza düzenlediğiniz dökümanları yollayabilir, interaktif olarak iletişimde kalabilirsiniz. 

Üçüncü olarak bahsedeceğim site Live Binders! Kendisi tam anlamıyla bir bağlayıcı. Tüm dosyalarınızı, fotoğraflarınızı, videolarınızı, tablolarınızı, araştırmalarınızı paylaşabileceğiniz bir site. Bilgi paylaşım noktası diyebiliriz. Kolaylıkla üye oluyorsunuz, tüm verilerinizi çevrim içi bir klasörde toparlayabiliyor ve paylaşma olanağına sahip oluyorsunuz. Oldukça kullanışlı bir site!


Dördüncü olarak Myportfolio hakkında bahsetmek istiyorum. Hem öğretmenler hem de öğrenciler için vazgeçilmez bir site. Gruplar oluşturabilir, gruplarınızla iletişime geçerek tüm dosya türlerini paylaşabilirsiniz. Kendinize yıllık hedefler belirleyebilir portföy olarak sunabilirsiniz. Projeleriniz için de vazgeçilmez bir yere sahip olacak bu sitenin öğretmenler için en büyük avantajı öğrencileriyle ortak bir proje oluşturma imkanı sunmasıdır. Aynı zamanda, öğrencileri dijital çağın gereklilikleri doğrultusunda eğitim sürecine hazırlamakta, öğrencilerinizin başarılarını değerlendirebilmenizi sağlamaktadır. 


Ve son olarak Facebook ve Twitter'ı nasıl etkin birer eğitim aracı haline getirebilirizi kısaca konuşalım. Amacımız öğrencilerin hayatlarına müdahale etmek değil önce bunu kavramak zorundayız. Onlar hakkında genel bilgilere sahip olmak kullanacağımız yöntemleri de şekillendirecektir. Sosyal medyada öğretmen - öğrenci ilişkisinde hoşgörülü olmayı unutmamak gerekir! Bu işin biraz da etik kısmıyla alakalı. Eğitim kısmına gelince, Public olmayan bir facebook grup ile çalışmalarınız hakkında ön bilgi vermek amacıyla facebook'u etkin bir şekilde kullanabilirsiniz. Etkinlikler oluşturabilir öğrencileriniz ile iletişimi daha verimli bir hale getirebilirsiniz. Paylaşmak istediğiniz proje videolarını izlemelerini sağlayabilir hızlı bir şekilde geri bildirim alabilirsiniz. Twitter ile hashtagler yardımcımız olacaktır. Her sınıf için ya da her alan için oluşturabileceğiniz hashtagler sayesinde her an bağlantılarınızı gruplandırabilir öğrencilerinizin görmesini sağlayabilirsiniz. Böylelikle dosyalarınızı, videolarınızı, paylaşımlarınızı listeleyebileceğiniz bir bağlantınız olacaktır.


12 Aralık 2011 Pazartesi

Eğitmenler için; E-öğrenme Yaklaşımları (Senkron vs Asenkron)

E-öğrenme oldukça kapsamlı bir kavramdır. Bilgisayar teknolojisinin içinde barındırdığı birçok materyalden biri olmasına rağmen birçok materyal ile de iç içe geçmiş durumdadır. Bu nedenle e-öğrenme genel olarak senkron ve asenkron e-öğrenme olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu sınıflandırma e-öğrenme kavramının daha iyi bir şekilde anlaşılmasına olanak sağlamaktadır.

Senkron e-öğrenme; eş zamanlı olarak bütün katılımcıların birbirleriyle doğrudan iletişim kurabildikleri elektronik ortamdaki eğitmen yönlendirmeli eğitim şeklidir. Senkron e-öğrenmede; sanal sınıflar, işitsel ve görsel konferanslar, internet üzerinden telefon bağlantısı ile çift taraflı ve canlı uydu yayınları kullanılır. Senkron eğitim ile; tartışma ortamı yaratmak, soru sorup cevap almak, anında test yapmak, video ve multimedya imkanlarından faydalanmak, sunum yapmak, birçok öğrenci ile aynı anda iletişim kurmak mümkündür.

Asenkron e-öğrenme ise; katılımcıların aynı zamanda değil de belli bir zaman ertelenmesinden sonra iletişimine olanak veren eğitim şeklidir. Asenkron e-öğrenme ile; kişinin kendi kendine internet ve CD/DVD vasıtasıyla kurslar alması, videoya çekilen dersler, işitsel ve görsel olarak internet üzerinde yapılan sunumlar, çevrimiçi tartışma grupları oluşturmak mümkündür. Böylelikle, duyurular yapılabilir, mesajlar iletilebilir, test yapılabilir, görsel ve işitsel tasarımlardan faydalanılabilir, sunum yapılabilir, zamandan bağımsız hareket edilebilir.

Senkron ve asenkron öğrenmenin farkları genel bir bütünü oluştursa da klasik ya da geleneksel eğitim ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan farklılıklar şu şekilde gösterilebilir;


Senkron e-öğrenmede öğretmen sınıf ortamında olduğu gibi aktif bir role sahiptir. Dersi anlatma görevi öğretmene aittir fakat öğretmen uzaktan anlatan konumundadır. Asenkron e-öğrenmede sınıf ortamında ya da laboratuvar ortamında öğretmenin yönetiminde olan öğrencilere sunum tekniklerini kullanarak eğitim vermek amaçlanmaktadır. Örneğin, Powerpoint ile hazırlanan sunumların öğrencilere slayt, projeksiyon ya da tepe göz gibi materyallerin yardımıyla sunulması bu materyallerin kullanımının yaygın olmasından kaynaklanmaktadır.

*Aydemir, D. N. (2011). Coğrafya Eğitiminde E-öğrenme. Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü.



6 Aralık 2011 Salı

Yeni Başlayanlar İçin E-öğrenme'yi Tanımlandırmak

Teknolojinin hızlı gelişimi eğitime olumlu yansımış ve eğitim materyallerinde değişiklikler meydana getirmiştir. 1980’li yıllardan sonra bilgisayar destekli eğitim ortamı ortaya çıkmıştır. 1994’lü yıllarda ise bilgisayarlar arası kurulan internet ağının gelişmesi ile eğitim internet ortamına taşınmıştır. Internet destekli eğitimde hızla gelişmiş ve 2000’li yıllardan itibaren hayatımızın her yönünde karşımıza çıkan teknoloji “e-öğrenme” adını almıştır. E-öğrenme bilgisayar destekli eğitimin olumlu yönlerini geliştirmiş ve birçok olumsuzluğunu da teknoloji sayesinde ortadan kaldırmıştır. 

E-öğrenme, öğrencilere eğitim süreçlerini kontrol edebilme gücü veren, davranışlarında gözlenebilir yaşantı ürünü, kalıcı izli bir değişim gerçekleştirmesi anlamına gelen öğrenmenin elektronik ortam üzerinden gerçekleştirilmesi sonucu ortaya çıkan yeni nesil öğrenme yöntemidir.

E-öğrenme Kapsamı
Teknolojinin bize sunmuş olduğu ve görsel bir araç gereç olarak değerlendirilebilecek olan e-öğrenme ile hedeflenen sayıca daha çok öğrenciye, daha çok bilgi, ilgi ve alakanın kazandırılmasıdır. Uzaktan eğitim olarak da ifade edilen elektronik öğrenme (e-öğrenme) gelecekte şuanda hayalini bile kuramadığımız bir eğitim ve öğretim hayatının gerçekleşmesin temelini oluşturacaktır.

Araştırmacılar; eğitim teknolojilerinin gelişimine göre yeni kavramlar ortaya çıkarmıştır. Örnek olarak; internet destekli öğretim (web based instruction), eşzamanlı öğretim (syncronize instruction), eşzamansız öğretim (asyncronize instruction), sanal eğitim (virtual education), bilgisayar destekli uzaktan eğitim (computer based distance education), bilgisayar destekli iletişim (computer-mediated communicaitons), e-öğrenme (e-learning), web tabanlı öğrenme (web based learning), web tabanlı eğitim (web based education), internete dayalı eğitim (İnternet aided education), çevrimiçi eğitim (online education) kavramları ile sık karşılaşılmaktadır.

E-öğrenme kavramının ortaya çıkması uzun yıllara dayanmamaktadır. Bilgisayar destekli eğitim ortamının bilgisayar ağları ile bütünleşmesi sonucu e-öğrenme kavramı oluşmuştur. Günümüzde TV, radyo ve CDROM’ların bu ortamda olup olmadığı bilgisayar teknolojisine bakış açısına bağlıdır. Bilgisayar donanım bileşenleri ile hem TV hem de radyonun işlevini yerine getirmektedirler. İnternet ortamında teknoloji yardımıyla televizyon izlemek ve radyo dinlemek de mümkündür. Bu bağlamda “internet ortamı e-öğrenme platformudur” dersek hem radyo hem de televizyon bu platformun araçlarından biri haline gelebilir. Günümüzde geliştirilen e-öğrenme sistemlerinde TV teknolojisinden de faydalanılmaktadır. CDROM desteği e-öğrenme ortamlarında halen kullanılmaktadır.

Çevrimiçi öğrenme ya da e-öğrenme; internet teknolojileri, TV, mobil iletişim araçları, elektronik ortamlarda, eğitimin materyalinin metin, ses, hareketli video, grafikler, animasyon gibi elektronik araçlarla dağıtılması ile gerçekleşen öğrenme ve öğretim faaliyetine verilen addır. Kullanılan çoklu ortam teknolojisi ile veri değiş-tokuşu ve işbirliği kolay sağlanmaktadır. Öğrenciler konumlandırmadan uzaktırlar, kendi imkânları ile çevrimiçi derslere eş zamanlı veya eş zamansız olarak erişirler.

E-öğrenme, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak desteklenen, çağdaş bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemde öğrenme, elektronik teknoloji ile gerçekleştirilir. Kullanılan elektronik teknoloji, bilgisayar tabanlı eğitimde kullanılan teknolojiye göre daha kapsamlıdır. E-öğrenme, “on-line” öğrenmeye kıyasla daha kapsamlı bir “web” tabanlı öğrenme ortamı olarak adlandırılabilir. Günümüzde e-öğrenme standart interfazlı olmak üzere her yönüyle yönetilen bir öğretim çevresidir.


*Aydemir, D. N. (2011). Coğrafya Eğitiminde E-öğrenme. Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü.



5 Aralık 2011 Pazartesi

Yapışkan Siteler

O kadar çok işimiz gücümüz var ki bazen neyi nereye koyduğumuzu bile unutuyoruz bu noktada yine çağın bize sunduğu internet yardımımıza koşuyor. Not tutmak bile artık dokunmatik ekranların el çabukluğuyla birleşiyor. Bu noktada bazı ücretsiz internet siteleri yardımı kendilerine görev edinmiş. Yalnızca not tutmak değil tabii ki, oluşturduğunuz gruplar içinde bilgi paylaşımı ve bilgi alışverişi sağlaması açısından oldukça önemli. Bunlardan gözüme kestirdiğim, kullanımı rahat ve tercih edilebilir olan 5 tanesi şu şekilde:

Stixy
1. Stixy, çevrimiçi ilan panosu olarak tanımlayabiliriz. İstediğiniz anda istediğiniz notları alabileceğiniz, aldığınız notlara resim, belge ve takvim ekleyebileceğiniz bir sistem sunuyor. Aslına bakarsanız eğitimciler için tercih edilebilir bir teknolojik görsel materyal. Yapılacaklar listenizi, takviminizle birleştirerek paylaşabilirsiniz de.

Edistorm

2. Edistorm, projelerinizi yazabileceğiniz çevrimiçi bir ilan panosudur. Öğrenciler ya da çalışanlar bu site aracılığıyla beyin fırtınası yapabilir, organize olabilirler. Hatta önemli yapışkanları oylayabilir, excel tablosu şeklinde bunları dışa aktarabilirler. 

Twiddla

3. Twiddla, eğer çevrimiçi beyaz tahta kullanımına ihtiyacınız varsa sizin için önemli bir site. Yapışkan notlar, yazılar, resimler ve resim araçlarını içeren çok güçlü bir veri tabanına sahip. Bu site yardımıyla, hedef kitle kendi arasındaki bağlantıyı kuvvetlendirebilir, proje çalışmaları veya ev ödevleri gibi konularda chat fonksiyonu sayesinde birbirleriyle fikir alışverişinde bulunabilirler. Öğretmenler ve çalışanlar için birebir!

Wallwisher

4. Wallwisher, kullanımı oldukça kolay bir çevrimiçi ilan panosu. Özellikle gençler için, kullanımı kolay olduğundan harika bir site. Duvarınızı oluşturabilir ve bir tıkla notlarınızı alabilirsiniz. Elbette notlarınıza fotoğraf, ses ve video linkleri de ekleyebiliyorsunuz!

Linoit

5. Linoit, çevrimiçi ilan panosu konusundan en iyilerden biri diyebiliriz. Sanal bir mantar pano aslında. Panonuzu oluşturduktan sonra yapışkan notlarınızı yazıp dilerseniz fotoğraf, video, belge ekleyebilir, sadece sizin gördüğünüz, kendinize özel notlar oluşturabilirsiniz. Proje oluşturmak için faydalanabileceğiniz bir site. 


14 Kasım 2011 Pazartesi

Giriş-im- Bölümü


Çok değil bundan 3 yıl önce başladım araştırmaya; e-learning ya da e-öğrenme olarak tanımlanan ve yeni nesil öğrenme biçimi olarak nitelendirdiğim kavramı. Eğitim hayatımın neredeyse tümünü eğitim üzerine almış olmak kavram kargaşaları yaşamama neden olmuyor değil hatta bazen eğitim, hayatımda demir parmaklarla örülmüş bir kütle gibi. Ve bunu aşmanın tek yolu teknoloji ile birleşen ve gelişen bir bilgi süreci. Kendim için öngörmüş olduğum süreç bu şekilde başladı. :)

E-öğrenme'yi "internetten öğrenme işte" olarak tanımlayanlar için söylemeliyim ki; basit gördüğünüz kavramlar bazen aklınızın hayal edemeyeceği bağlamlarla birleşerek sonu gelmez bir kapsamı algılamaya sürükleyebilir sizi! Bu konudaki samimiyetime inandığınızı umuyorum. Zira bunu ifade edebilmek, e-öğrenmeyi kavramlandırabilmek sanıldığı kadar kolay değil. Kendi içinde çeşitlenen ve uzmanlık gerektiren çalışmalardan, olan ile olması gerekenler arasındaki fikir sunumlarından ve sınırlı sayıda da olsa ülkemizde yapılan çalışmalardan bahsedeceğiz zamanla, yalnız şu bir gerçek ki her gün yenilenen ve hızla tüketilen bir teknolojide tüme varır mıyız bilemiyorum!

Öyle çok çetrefilli bir hikayeye sahip değil e-öğrenme. Aslında Türk insanının açıköğretim* gibi bir geçmişi olması bu alandaki ihtiyacımızın azımsanmayacak derecede olduğunun kanıtıdır. Unutmamak gerekir ki e-öğrenmenin gelişme göstermesi geniş bir coğrafi bölgeyle paralellik göstermektedir. Emin olun Türkiye hala buna ayak uyduramasa da ayak uydurduğu anda kitlelere eğitim alanında ciddi avantajlar sağlayacaktır.

[*Açıköğretim e-öğrenme kapsamında mı yer alır? Açık öğretim bir uzaktan eğitim programıdır. Senkronize bir eğitim söz konusu değildir. Bu bağlamda e-öğrenmenin, uzaktan eğitim kapsamında yer aldığını ama kavram ve içerik olarak uzaktan öğrenmeden ayrıldığını söylemek doğru olacaktır. Elektronik öğrenme'de öğrenen için araç-gereç kullanımı önemlidir. Bu durumu şu şekilde örneklendirebiliriz; Açık öğretim sınavlarına girecek olan kişiler örgün eğitimlerde olduğu gibi okullara giderek gözetmenlerin yer aldığı ve topluca uygulanan sınavlara girerler; elektronik öğrenme'de ise bilgi sınama şekli tamamen bireysel olarak gerçekleştirilmekte ve öğrenenin oto kontrolünde yapılmaktadır. Sanırım bu örnek uzaktan öğrenme ile elektronik öğrenme kavramları arasındaki anlam farkını anlamakta yardımcı olacaktır. ]

E-öğrenmenin ülkemizde kullanılması bu alanda yapılan çalışmalar incelendiğinde maalesef mobil öğrenme süreçlerinde hızla yol kat eden gelişmiş ülkeler baz alındığında ne kadar geride olduğumuzu görmek kaçınılmaz.. Kabul etmek gerekir ki okumaya aşık bir toplum değiliz. Yine kabul etmek gerekir ki teknoloji ile iç içe olmayı, meraklarımızı teknoloji ile gidermeyi, bilgimizi teknoloji bağımlılığı ile süslemeyi seven bir toplumuz. Bu durumda yapılacak en güzel hareket eksi ile artıyı yan yana getirip belki de en şiddetli çarpma işlemini gerçekleştirmek olacaktır. Ancak o zaman gücümüzün farkına varabiliriz..